Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa ( sav) efendimiz buyuruyorlar ki; “ Mü’min kardeşlerinizden ölenleri rahmetle ( iyilik ve güzellikleriyle) yad ediniz. ..”
Elbette her insanın hayatında bizim bilip bilmediğimiz inişler- çıkışlar, doğrular- yanlışlar, güzellikler- çirkinlikler, hayırlar- şerler olabilir.
Herkes, kendi öz nefsi ve hayatına bakarak tüm bu özellikleri görür.
Kimse - peygamberler hariç-annesinden doğduğu saf ve berraklıkta kalmayabilir. Kimi bu dünya zulümatından fazla olumsuz etkilenir kimisi de daha az. Bu bir hidayet meselesidir. Ki o da Allah’ın bir lütfudur.
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü bitirmiş, ayrıca mimarlık eğitimi almış, özel sektör ve İstanbul gibi dünyanın göz bebeği bir şehirde senelerce ŞEHREMİNİ olarak milyonlara hizmet vermiş, bu esnada yanlış bilgilendirilme veya oluşan farklı kanaatler sonucu olumlu-olumsuz icraatlar yapabilme ihtimali göz önünde bulundurularak, kendisinden memnunlar veya gayr-i memnunlar olması muhtemel bir faniyi, yani Kadir Topbaş ağabeyimizi - Allah nezdinde malüm- günah ve sevaplarıyla onun gufranına tevdi ediyoruz.
“Nahnu nahkümü bi’z-zahir; elbette biz her konu ve her şahıs hakkında eldeki bilgilere ve zahire göre hükmederiz. İşin doğrusu ve yanlışını Allah bilir.”
Rabbim bizi, bütün geçmişlerimizle beraber bu aziz dostumuzu da mağfiretine, cennet ve cemaline nail eylesin.
Akla gelebilecek, ancak hadisin ikazıyla tezekkür edilmesi tasvib edilmeyen, her insanda olduğu gibi bu kardeşimizin de kusurları hataları olabilir. Biz hem kendimiz hem de bu kardeşimiz için mağfiret dileyelim. Allah’ın cenneti başkalarından kıskanılmayacak kadar geniş, lütfu tüm insanlığı kapsayacak kadar büyüktür.
Bir ölümsüz hatıram ise;
1- Kasım/ 2008- tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Florya Sosyal Tesislerinde oğlum Bilal’in nikahını kıymak için yoğun işlerine rağmen davetimize bizzat katılan, çok güzel ve özlü bir konuşma ve ardından da nikahımızı kıyan, şahitlikleri ise Sayın TBMM/ Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Bayındırlık Bakanı Faruk Özak ve çok kıymetli dostlarımızın icra ve iştirakıyla bizleri onurlandıran merhum başkanımız ve o gün davetimize icabet eden tüm dostlara olduğu gibi Kadir ağabeyimize de bir şükran ve mağfiret dileme borcumuz vardı.
Onu rahmet ve minnetle yadederken, gençliğinden beri MİLLİ GÖRÜŞ davasının hadimi ve siyasetimizin mümtaz siması olan bu aziz kardeşimize dualarımızı, ailesi, camiamız ve tüm sevenlerine de sabır dileklerimi sunuyorum. Ruhu ve Allah rızası için- el-Fatiha!...